Gün Doğusu Nasıl Yazılır? Toplumsal Yapıların Gölgesinde Bir Sözcüğün Hikâyesi Bir Sosyoloğun Gözünden: Dil, Toplumun Aynasıdır Toplumsal yapıların ve bireylerin etkileşimini anlamaya çalışan bir araştırmacı olarak, her kelimenin aslında bir toplumsal iz taşıdığını düşünürüm. “Gün Doğusu nasıl yazılır?” sorusu, yüzeyde bir yazım kuralı merakı gibi görünür. Ancak derinlemesine baktığımızda, bu soru bir dilin, bir toplumun ve bir kültürün dünyayı nasıl anlamlandırdığını da açığa çıkarır. “Gün Doğusu” kelimesi, Türkçede genellikle “gündoğusu” biçiminde bitişik yazılır. Türk Dil Kurumu’na göre bu ifade, “doğu yönü, güneşin doğduğu taraf” anlamına gelir. Ancak bu dilbilgisel doğru, sosyolojik bir tartışmanın da kapısını aralar: Neden “gündoğusu” tek bir…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Bir Tarihçinin Gözünden Dijital Hafıza: Google Hesabı Neleri Kaydeder? Zaman, insanın en büyük arşividir. Bir tarihçi olarak geçmişin izlerini sürerken, taş levhalardan papirüslere, matbaadan dijital çağın ekranlarına uzanan bir bellek serüvenini izlemek her zaman büyüleyici olmuştur. Geçmişte tarihçiler, insanların mektuplarından, günlüklerinden ve devlet kayıtlarından kim olduklarını anlamaya çalışırdı. Bugünse, bu kayıtların yerini bir Google Hesabı aldı. Artık kişisel tarihimizi; bir arama geçmişinde, bir konum verisinde ya da bir e-posta dizisinde saklıyoruz. Peki, bu dijital çağın “defter-i kebiri” olan Google, bizim hakkımızda neleri kaydediyor? Dijital Çağın Yeni Arşivcisi: Google Tarihte bilgiye sahip olmak, güç sahibi olmak demekti. Orta Çağ’da manastırlar bilginin…
Yorum BırakKapasite Çeşitleri Nelerdir? Masayı Yumruklayan Bir Rehber Ben açık konuşacağım: “kapasite” çoğu şirkette koca bir sis perdesi. Sunumlarda gösterilen tek bir yüzdeye bakıp her şey yolunda zannediyoruz. Oysa kapasite; süreç tasarımından insan kaynağına, vardiya politikalarından risk iştahına kadar bir tercihler demeti. Ve bu tercihler eleştirilmeden kalırsa, “etkin kapasite” diye kutsadığınız ölçü aslında sizi yavaş yavaş batırabilir. Sürpriz değil: Kapasite tek bir sayı değildir; çatışan hedefler ve bilinçli tavizlerin toplamıdır. Klasik tanımlar: Okul kitaplarının söylediği ve söylemediği Tasarım (Design) kapasitesi “Makinenin teknik olarak üretebileceği en yüksek çıktı.” Güzel. Ama kim o makineyi bu tavana kadar zorlayacak? Bakım aralarını yok sayınca tasarım…
Yorum BırakKanuni Sultan Süleyman’ın Mezarı Nerede? Farklı Bakış Açılarıyla Bir Tarih Yolculuğu Tarihe meraklı biri olarak her zaman olaylara tek bir pencereden bakmamaya çalışırım. Çünkü biliyorum ki tarih, sadece geçmişin değil, bakış açılarımızın da aynasıdır. Özellikle tartışmalı konular söz konusu olduğunda farklı fikirlerin bir araya gelmesi, bilgiyi çok daha zengin hâle getirir. Bugün de işte böyle bir konuyu ele alacağız: Osmanlı İmparatorluğu’nun en kudretli padişahlarından biri olan Kanuni Sultan Süleyman’ın mezarı nerede? Bu soru kulağa basit gelebilir, ancak tarihçilerden arkeologlara, halktan meraklılara kadar pek çok farklı görüş bu mesele etrafında şekillenmiş durumda. — Kanuni’nin Ölümü ve Tarihsel Arka Plan Kanuni Sultan…
Yorum BırakWord Girinti Ne Kadar Olmalı? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü ve Pedagojik Yöntemler Üzerine Bir Bakış Öğrenme süreci, bireylerin hem kişisel hem de toplumsal gelişiminde belirleyici bir rol oynar. Her bir insanın öğrenme yolculuğu, onu hem kendi içsel dünyasında hem de çevresiyle etkileşimde dönüştüren bir deneyimdir. Eğitimciler olarak amacımız, öğrenmeyi sadece bir bilgi aktarma süreci olarak değil, aynı zamanda kişisel ve toplumsal anlamda değişim sağlayan bir araç olarak görmek ve bu süreci en verimli şekilde yönlendirmektir. Ancak, öğrenmenin etkili olabilmesi için kullanılan materyallerin ve araçların da doğru biçimde düzenlenmiş olması önemlidir. Bu bağlamda, yazılı materyallerin düzenlenmesi, özellikle de metinlerin görsel yapısının pedagojik…
Yorum BırakKan Bağı Olan Akraba Ne Demek? Bilimin Işığında İnsan Bağlarının Haritası İnsanlık tarihi boyunca “akrabalık” kavramı bizi hem duygusal hem de biyolojik olarak tanımladı. Peki hiç düşündünüz mü, “kan bağı olan akraba” dediğimizde tam olarak neyi kastediyoruz? Bu bağın ardındaki bilimsel gerçeklik ne? Ve gelecekte bu bağın anlamı değişebilir mi? Gelin, bu merakı birlikte giderelim. — Kan Bağı: Sadece Bir Deyim Değil, Bir Genetik Gerçeklik “Kan bağı” denildiğinde aslında kastedilen şey, kanın kendisi değil; DNAdır. Her birey, anne ve babasından %50’şer oranında genetik materyal alır. Bu ortak genetik yapı, kuşaklar boyunca aktarılarak bir biyolojik zincir oluşturur. İşte bu zincirin halkaları,…
Yorum BırakMerhaba sevgili okur, “Kamu Denetçiliği Kurumu kaç kişi ya da kaç çalışanla hizmet veriyor?” diye merak ettin ya da bu bilgiyi blogunda paylaşmak istedin; işte araştırmalı, hikâye dokunuşlu bir panorama… — Kamu Denetçiliği Kurumu: Kimdir, Ne İş Yapar? Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), halkla devlet arasındaki köprü olarak işlev görür; idarenin işlemlerini, tutumlarını, davranışlarını insan haklarına, hukuka ve hakkaniyete uygunluk açısından inceler, önerilerde bulunur. ([Vikipedi][1]) Yani sen devletle işin olduğunda — gereksiz formalitelerden, işlem uzatmalarından, haksızlıklardan dolayı bunaldığında — “buraya da başvurulur mu?” dediğin yer KDK’dır. — “Kaç kişi var?” sorusunun yanıtı: Çeşitli kadrolar, farklı statüler Resmi eski veriler ışığında (2020)…
Yorum BırakRölativizm Felsefesi Ne Demek? Toplumsal Gerçekliğin Göreceli Yüzü Toplumun karmaşık dokusunu anlamaya çalışan bir araştırmacı olarak bazen kendimi farklı hayatların, farklı doğruların arasında yürürken buluyorum. Bir köy kahvesinde konuşulan “doğru” ile bir metropol kafesinde savunulan “hakikat” arasında uçurumlar olabiliyor. Bu farklar yalnızca düşünce biçimlerinin değil, aynı zamanda toplumsal yapıların insanı nasıl şekillendirdiğinin bir göstergesi. İşte tam da bu noktada rölativizm felsefesi, yani görecelilik anlayışı, bize insan davranışlarını ve toplumsal normları daha derinden anlamamız için güçlü bir mercek sunar. Rölativizm Felsefesi: Hakikatin Değişkenliği Rölativizm, en basit tanımıyla, doğrunun, iyinin ya da güzelin evrensel değil; bağlama, kültüre ve bireye göre değiştiğini savunan…
Yorum BırakMalzemenin Gevrekliği Nedir? Psikolojik Bir Mercekten İnceleme Bir psikolog olarak, insan davranışlarını ve zihinsel süreçleri çözümlemek, her zaman daha derinlere inmeyi gerektiren bir yolculuktur. Her gün gözlemlediğimiz, farkına varmadan pek çok detay, aslında insan ruhunun gizemli yönlerine dair ipuçları taşır. “Malzemenin gevrekliği” gibi sıradan görünen bir kavramın psikolojik bir analize tabi tutulması, zihin dünyamızın ne kadar karmaşık olduğunu gösterir. Malzemenin gevrekliği, her ne kadar fiziksel bir özellik gibi algılansa da, aslında beynimizin ve duygularımızın işleyişine dair önemli bir metafor olabilir. Peki, bu kavramı psikolojik açılardan ele alırsak ne anlamlar ortaya çıkar? Malzemenin Gevrekliği: Psikolojinin Kaba ve Yumuşak Yüzü Gevreklik, genellikle…
Yorum BırakHaşr Ne Demek İslam? Siyasal Düzende Güç, İdeoloji ve Toplumsal Katılım Üzerine Bir Analiz Bir siyaset bilimci olarak dinî kavramların, toplumsal düzenin oluşumunda nasıl ideolojik bir zemin oluşturduğunu incelemek her zaman ilgimi çekmiştir. Çünkü din, yalnızca metafizik bir inanç sistemi değil; aynı zamanda toplumsal ilişkilerin, güç yapılarının ve iktidar biçimlerinin dilidir. İslam düşüncesindeki Haşr kavramı da bu çerçevede, sadece teolojik bir mesele değil, derin bir siyasal metafor olarak okunabilir. “Haşr”, yani toplanma, yalnızca ahirette değil; dünyevi düzenin de bir tür yeniden inşasını imler. — TDK ve İslam Kaynaklarında “Haşr” Ne Anlama Gelir? Türk Dil Kurumu’na göre Haşr kelimesi Arapça kökenlidir…
Yorum Bırak