Açık ve Kapalı Hece Nedir? Dilbilgisinin En Eğlenceli Aşk Hikâyesi Şimdi dürüst olalım: “Açık ve kapalı hece nedir?” diye sorduğumuzda kulağa biraz sıkıcı, biraz da lise Türkçe dersi gibi geliyor, değil mi? Ama söz veriyorum; bu yazı size heceleri anlatmaktan çok daha fazlasını yapacak. Hatta onları birer karakter gibi tanıyacak, mizahın gücüyle dilbilgisinin en sade konusunu bile kahkahalarla öğrenebileceksiniz. Çünkü dil, sadece kurallar değil; bazen flörtleşen sesler, bazen küsüp konuşmayan harflerdir. Hazırsanız, heceleri sadece hece olarak değil, karakter olarak tanımaya başlayalım! — Açık ve Kapalı Hece: Harflerin İlişki Durumu “Karmaşık” Heceler, dilin ritmini belirleyen küçük kahramanlardır. Bazen kelimenin içinde dans…
Yorum BırakGünün Işığı Yazılar
Guguk Kuşu Neden Sürekli Öter? Toplumsal Yapıların Sesinde Bir Sosyolojik Okuma Toplumların dokusunu anlamaya çalışan bir araştırmacı olarak bazen bir kuşun ötüşü bile bize çok şey anlatabilir. Doğadaki her ses, toplumsal yaşamın yankısını taşır. Guguk kuşu ise bu yankının en çarpıcı örneklerinden biridir. Onun sürekli ötüşü, yalnızca doğanın bir melodisi değil, aynı zamanda toplumsal rollerin, kimliklerin ve ilişkilerin sembolik bir temsili gibidir. Bu yazıda, guguk kuşunun ötüşünü bir doğa olayı olmaktan çıkarıp, toplumsal normlar ve cinsiyet rolleri bağlamında bir metafor olarak ele alacağız. Guguk Kuşunun Ötüşü: Sesin Sosyolojik Anlamı Guguk kuşunun ötüşü, doğada bir iletişim biçimidir. Erkek guguk kuşu genellikle…
Yorum BırakGrek Meselesi Nedir? Eğitimin Dönüştürücü Gücüyle Tarihsel Bir Tartışmayı Anlamak Eğitim, yalnızca bilgi aktarmak değildir; bireyin düşünme biçimini, sorgulama yetisini ve dünyaya bakışını dönüştürür. Bir eğitimci için en heyecan verici an, öğrencinin bir kavramı sadece ezberlemekten çıkıp onun anlamını, tarihsel bağlamını ve günümüzdeki karşılığını sorgulamaya başladığı andır. “Grek meselesi” de tam olarak bu türden bir öğrenme fırsatıdır. Çünkü bu mesele, sadece tarihî bir terim tartışması değil; kimlik, kültür ve eğitimle iç içe geçmiş bir düşünce alanıdır. Grek Meselesinin Anlam Katmanları Grek meselesi denildiğinde, genellikle Antik Yunan mirasının kim tarafından, nasıl ve hangi bağlamda sahiplenildiği üzerine süregelen tartışmalar anlaşılır. Ancak pedagojik…
Yorum Bırak“En iyi ceviz tek bir ilin değil; doğru rakım, doğru çeşit ve doğru emeğin kesiştiği yerin hikâyesidir.” En İyi Ceviz Hangi İlin? Terroir, Çeşit ve Emeğin Buluştuğu Yer Şunu saklamayacağım: Cevize âşığım. Bir cevizi kırdığımda çıkan o tok ses, burnuma gelen ince kabuk kokusu, dilimin ucunda gezinip giden yağlı tat—benim için çocukluğun, yol hikâyelerinin ve Anadolu’nun bozkır rüzgârının birleştiği bir an. “En iyi ceviz hangi ilin?” sorusu bana sadece bir yarışmayı değil; toprağın, suyun, göçlerin, bahçıvan nasırlarının ve mutfakların ortak hafızasını düşündürüyor. Hadi, samimi bir sohbette, tartışmaktan çekinmeden, bu meseleyi masaya yatıralım. Kökenlere Bakış: Cevizin Anadolu’daki Ayak İzi Ceviz (Juglans…
Yorum BırakAyak Damar Tıkanıklığı İçin Hangi Doktora Gidilir? Ayak damar tıkanıklığı, giderek daha yaygın hale gelen ve ciddiyetle ele alınması gereken bir sağlık sorunu. Birçok insan, bu durumu ilk başta göz ardı edebilir veya yanlış bir doktor tercihiyle tedavi sürecini uzatabilir. Peki, ayak damar tıkanıklığına yönelik en doğru tedavi hangi uzmanlık alanında yapılır? Hangi doktora gitmelisiniz? Bu yazıda, erkeklerin ve kadınların konuya nasıl farklı açılardan yaklaştığını tartışarak, doğru doktoru bulma konusunda farklı perspektifleri inceleyeceğiz. Erkeklerin Veri Odaklı Yaklaşımı Erkekler, genellikle sağlık sorunlarıyla ilgili daha objektif ve veri odaklı bir yaklaşım sergilerler. Ayak damar tıkanıklığı söz konusu olduğunda, erkekler bu tür sağlık…
Yorum BırakKuzey Kutbunda Hangi Ülke Var? Tarihin Buz Tutmuş Sınırlarında Bir Yolculuk Bir tarihçi olarak, haritalara baktığımda yalnızca çizgileri değil, insanlığın anlam arayışını da görürüm. Çünkü her sınır, bir hikâyenin ürünüdür; her coğrafya, bir uygarlığın yansımasıdır. Ancak bazı yerler vardır ki, insanın kendine çizdiği sınırların bile ötesindedir. Kuzey Kutbu bunların en gizemlisidir. Buzlarla kaplı bu uçsuz bucaksız bölge, tarihin, bilimin ve siyasetin kesiştiği noktada sessizce durur. Peki, Kuzey Kutbu’nda hangi ülke var? Ya da belki daha doğru soru: Orası gerçekten bir ülkeye ait olabilir mi? Kuzey Kutbu’nun Tarihsel Keşfi: Bilinmeyenin Peşinde İnsanlık İnsanlık, yüzyıllar boyunca dünyanın sınırlarını keşfetmeye çalıştı. Antik çağda…
Yorum BırakGür İsmi Ne Demek? Pedagojik Bir Bakış Açısıyla İnceleme Bir Eğitimcinin Samimi Girişi: Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Bir eğitimci olarak her gün karşılaştığım öğrencilerin isimlerini birer yaşam öyküsü gibi görürüm. İsimler, bir kişinin kimliğinin, kültürünün, geçmişinin ve bazen de geleceğinin bir yansımasıdır. Öğrenmenin dönüştürücü gücü, bazen çok küçük bir detaydan başlar ve bu, insanın iç dünyasını keşfetmesine, çevresiyle etkileşime geçmesine olanak tanır. Gür ismi de, bir öğretmen veya eğitimci için çok daha fazlasını ifade eder; sadece bir ad değil, aynı zamanda derin anlamlar ve pedagojik bir zenginlik barındıran bir semboldür. Bu yazıda, Gür isminin anlamını pedagoji perspektifinden inceleyecek ve bu ismin…
Yorum BırakGönüllülük Çalışmaları Nasıl Bir Ders? Siyaset Biliminin Gölgesinde Bir Vatandaşlık Deneyimi Toplumsal düzenin nasıl kurulduğunu, kimlerin yönettiğini ve kimlerin “hizmet ettiği”ni sorgulayan bir siyaset bilimci için, Gönüllülük Çalışmaları yalnızca yardım faaliyetlerinden ibaret değildir. Bu ders, güç ilişkilerinin görünmez yüzünü, ideolojik aygıtların sessiz etkilerini ve vatandaşlığın yeniden tanımlanma biçimlerini anlamak için eşsiz bir laboratuvardır. Peki, bir birey “gönüllü” olurken aslında neye katılmış olur? İyilik mi üretir, yoksa sistemin sessiz devamlılığını mı sağlar? İktidarın İnce Dokunuşu: Gönüllülük Bir Güç Alanı mı? Siyaset bilimi açısından her toplumsal etkileşim bir iktidar ilişkisi taşır. Gönüllülük, ilk bakışta güçsüzlerin güçlülere yardım ettiği bir alan gibi görünse…
Yorum BırakHani Şarkısını Kim Söylüyor? – Kayıp Krediler Çağında Bir Soru Net konuşayım: “Hani şarkısını kim söylüyor?” sorusu yanlış yerden başlıyor. Çünkü biz artık şarkıları sanatçıların değil, algoritmaların ve kes-yapıştır içeriklerin getirdiği anonim bir uğultu içinden duyuyoruz. Kısa videolar, remixler, hızlandırılmış versiyonlar derken, eser sahipliği kum gibi parmaklarımızın arasından akıyor. Bu yazı, sadece “Hani şarkısı kimin?” diye soranlara değil; neden bu soruyu her gün daha sık sormak zorunda kaldığımıza sinirlenenlere de bir çağrı. Kısa cevap: Tek bir “Hani” yok. Aynı adda birden fazla şarkı ve versiyon var; duyduğunuz kayıt, platforma ve kesite göre farklı sanatçılara ait olabilir. Neden Sürekli “Hani şarkısını…
Yorum BırakDeyim mi, Atasözü mü? Kelimelerin Arasında Bir Yolculuk Kelimelere farklı açılardan bakmayı severim. Çünkü her kelimenin içinde bir hikâye, her anlatımda bir bakış açısı vardır. “Deyim atasözü müdür?” sorusu da tam bu türden bir sorudur — hem dilbilgisel bir merak, hem de kültürel bir keşif. Bugün bu soruya yalnızca tanımlarla değil, farklı bakışlarla yaklaşmak istiyorum. Çünkü bir dilin zenginliği, onu konuşan insanların dünyayı nasıl gördüğünde saklıdır. Deyim ile Atasözü Arasındaki İnce Çizgi Dilimiz, düşüncelerimizin aynasıdır. Deyimler ve atasözleri bu aynanın en zarif desenleridir. Ancak çoğu zaman bu iki kavram birbirine karışır. “Bir taşla iki kuş vurmak” deyim midir, yoksa atasözü…
Yorum Bırak